ŞAFİİ el-UMM

ZEKAT

 

ZEKAT VERMESİ GEREKENLER

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Çocuk, ahmak ve kadın da olsa bir şeye tam malik ve hür olan herkesin zekat vermesi gerekir. Bu hususta aralarında herhangi bir fark yoktur. Tıpkı herkesin malından bir şekilde vacip olan işlenen bir suçun tazmini, miras bırakma, ana-babaya infakta bulunma veya müzmin hastalığı olan muhtaç çocuğa bakma gibi ... Bu hususta sürü, ziraat mahsulü, gümüş veya altın para, ticaret malı, fıtır zekatı hususunda da bir farklılık yoktur.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bir kölenin zekat gerektiren bir sürüsü varsa, kendisi sahibinin mülkü olduğundan, sahibinin mülkü olduğu sürece malı da sahibinin mülküdür. Özgürleşmesi sahibinin ölmesi şartına bağlanmış cariye veya ümmü veled cariye'nin koyunları da bu şekilde değerlendirilir. Çünkü bunların her birinin malı, sahiplerinin mülküdür. Bu konuda kölenin kafir veya Müslüman olması fark etmez, çünkü bir efendinin mülküdürler.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Sahibine bir ücret ödemek karşılığında özgürlük sözleşmesi yapan kölenin (mukateb) sürü ve benzeri malına gelince, sanki bu malların zekatını vermesi gerekmez. Çünkü sahibinin sahip olduğu özelliği itibariyle bir sözleşme yapmıştır ve sözleşme de geçerli olduğu sürece sahibinin mülkünün dışında sayılır, ama sahibinin zorlaması başka. Çünkü özgürlüğü için sözleşme yapan kölenin malı tam mülkiyetli mal sayılmaz. Bilmez misiniz ki özgürlük sözleşmesi yapmış köle, malından, bir başkasına hibede bulunamaz.

 

Mesela bana göre bu şekilde sözleşme yapmış bir köle, hür bir insan gibi çocuğuna ve anne-babasına infak etmek zorunda da değildir. Özgürlüğü karşılığında sözleşme yapmış kölenin azat olduğu andan itibaren sahip olduğu mal o anda kazandığı bir mal gibidir. Dolayısıyla özgür kaldığı günden itibaren üzerinden bir sene geçerse o malının zekatını vermekle yükümlüdür.

 

Aynı şekirde aciz kaldığı zaman sahip olduğu mal, sahibinin eşyasından kazandığı bir mal sayılır. Çünkü o takdirde her birinin malı, kendisine ait tam mülkiyet niteliğini kazanır.

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bir adamın, zekatını vermekle yükümlü olduğu bir malı varsa ve bu adam irtidat edip kaçarsa veya delirirse yahut aptallaşırsa yahut tevbe etmesi için hapsedilirse yahut da öldürülürse ve malının üzerinden de sahip olduğu günden itibaren bir sene geçerse, bu hususta iki görüş vardır:

 

Birincisi: Bu malın zekatının verilmesi gerekir. Çünkü bu kişinin malı açısından iki ihtimal söz konusudur: Ya riddet üzere ölür ve Müslümanlara kalır. Müslümanlara ait olan bir malın da zekatı olur. Ya da bu adam yeniden İslam'a döner ve mal yeniden ona ait olur. Dolayısıyla irtidat, onun için vacip olan herhangi bir yükümlülüğü düşürmez.

 

İkincisi: Ondan zekat alınmaz ve duruma bakılır. Eğer İslam'a yeniden dönerse malına yeniden sahip olur ve zekatı alınır. Çünkü ecir kazanmasa da üzerindeki farz düşmemiştir. Eğer adam irtidat etmiş olmasından dolayı öldürülürse malından zekat alınmaz. Çünkü bu mal bir müşrike ait olup ganimet olarak alınmış sayılır. Eğer bu mal başka bir adama geçerse bir kazanç gibi sayılır ve o günden sonra üzerinden bir yıl geçince zekatı alınır.

 

Eğer belirttiğim gibi bir süre mürted olarak kalırsa, sonra İslam'a yeniden dönerse malının zekatı alınır. Onun durumu özgürlük karşılığı malı alıkonan zımmi gibi değildir. Daru'l-harb(te yaşayan) ve zımmi olmayan müşrik gibi de değildir. Çünkü bunların malından hiçbir zaman zekat almak gerekmez.

 

Bunlara İslam'a girmelerini emretmemiz, imtina ederlerse savaşmamız gerektiğini bilmez misiniz?! Bunlara insanlara karşı bağlı olmak zorunda olduğumuz hükümlerle muamele ederiz.

 

Eğer biri dese ki: "Bu adam zekatın ecrini de alamaz." Buna cevap olarak denir ki: Ne zekattan ne de yerine getirmekle yükümlü olduğu diğer insanların hakları ile ilgili olarak ecir alır. İrtidat etmeden önce yerine getirdiği bütün amellerin ecri düşer. Aynı şekilde başkalarının borcunun ondan alınmasından dolayı da herhangi bir ecir almaz. Sadece borç ondan alınmış olur.

 

Sonraki için tıkla:

 

YETİM MALININ ZEKATI